BİZİM ÇOCUK HUKUK KLİNİĞİ
Kira Hukuku Alanında Danışmanlık Hizmeti Verilmesi
1. Genel Bilgiler
Kira ilişkileri, Türk Borçlar Kanunu çerçevesinde hem kiracıya hem de kiraya verene belirli hak ve yükümlülükler yükler. Ancak uygulamada taraflar çoğu zaman bu haklarını ya da yükümlülüklerini tam olarak bilmez. Bu durum da kira artışları, tahliye, depozito, ayıplar gibi konularda uyuşmazlıkların çıkmasına yol açar.
Danışmanlık hizmeti sayesinde:
Taraflar hak ve yükümlülüklerini önceden öğrenir.
İleride çıkabilecek sorunlara karşı önleyici çözümler geliştirilir.
Gerek sözleşme öncesi gerekse sözleşme süresince ortaya çıkan belirsizlikler hukuken açıklığa kavuşturulur.
Özellikle sözleşme yapılmadan önce alınan danışmanlık, ileride dava açma ihtiyacını büyük ölçüde azaltır.
2. Örnek Çalışma: Danışmanlık Süreci
📌 Senaryo:
Bir mülk sahibi, kiraya vermek istediği dairesi için kiracı adaylarıyla görüşmektedir. Daha önce kira ilişkilerinde sorun yaşadığı için bu defa hukuki açıdan sağlam bir adım atmak istemektedir.
Avukatın Rolü:
Sözleşme Öncesi İnceleme
Kiracı adayının geçmiş kira ilişkilerinde sorun olup olmadığını araştırır.
Depozito miktarının kanuna uygun belirlenip belirlenmediğini değerlendirir.
Sözleşme Hazırlığı
Kira artış oranını kanuni sınırlara uygun düzenler.
Tahliye şartlarını net ve yasal çerçevede belirler.
Kiralananın bakım ve onarım giderleriyle ilgili hükümleri ekler.
Tarafların Bilgilendirilmesi
Kiraya verene, kira ödemelerinde gecikme olursa nasıl hareket etmesi gerektiğini anlatır.
Kiracıya, ayıp veya eksiklik durumunda haklarını nasıl kullanabileceğini açıklar.
Sonuç:
Taraflar, imzalanan sözleşmenin kanuna uygun olduğunu bilerek hareket eder ve ileride çıkabilecek uyuşmazlıkların önüne geçilmiş olur.
3. Danışmanlık Hizmetinin Sağladığı Avantajlar
Uyuşmazlıkları önler: Hukuki belirsizlikler en baştan engellenir.
Hak kaybını önler: Taraflardan biri mağdur olmadan ilişkiler devam eder.
Zaman ve maliyet kazandırır: Gereksiz dava süreçlerinin önüne geçilir.
📌 Not: Buradaki çalışma yalnızca örnek niteliğindedir. Gerçek durumlarda taşınmazın özellikleri, kira süresi, tarafların ekonomik koşulları ve güncel mevzuat dikkate alınmalıdır.
